ÖTEKİLEŞME EYLEMİ…

27. Mayıs darbesini gerçekleştiren ve 16. subay arasında gösterilen, Amerikanın özenle yetiştirdiği hava kuvvetleri Tuğgenerallerinden darbeci, Mucip Ataklının torunu, Tele.1. sunucusu gazeteci, Can Ataklı freni patlamış kamyon gibi gürleyerek âlenen şöyle haykırıyordu. *Millet ittifakı kazandığında diğer ittifak üyelerinin hiçbiri sokağa çıkamayacak, Silivri dolacak sizi Allah bile kurtaramayacak…* Keskin sirke küpüne zarar verir öz deyişiyle yola çıkacak olursak, bu tür eylem ve söylemler ötekileşme, kutuplaşma, kendi düşüncesinden başka fikir ve görüşleri yok sayma eylemi ne kendisine ne de mensup olduğunu söylediği dernek, cemaat, cemiyet ve topluma bir fayda sağlamayacaktır. Sivri dilinin cezasını devletin kurumları mutlaka verecek, hiç bir şehir eşkıyası yaptığıyla kalmayacaktır. Televizyon söylemleri ve gazete yazıları irdelendikten sonra eylem ve söylemleri hukuk sisteminin gözünden kaçsa bile vicdanı ile başbaşa kaldığında huzursuz olacaktır…

Yine son günlerde gazetelere baktığımızda; Emre atmaca adlı bir meclis üyesi, Polis kontrol noktasında sebebi henüz bilinmeyen bir konudan dolayı tartışan, yaşanan tartışma sırasında görevli polis memurunu yumruklayarak burnunu kırmış, Cumhurbaşkanına hakaret, görevli polis memuruna yönelik darp ve hakaret suçlamasıyla gözaltına alınmış, gözaltı işlemlerinin ardından adli mercilere sevk edilen Atmaca, çıkarıldığı nöbetçi mahkeme tarafından tutuklanarak cezaevine gönderilmiş, hızını alamayan Emre atmaca, dine devlete ve idarecilere ğaliz küfürler etmeye devam ediyordu…Son 50. yıllık siyasi çalkantılara baktığımızda önceden bir ideoloji vardı. İnsanlar inandığı ideolojinin fikir suçlusu olarak tanınırlardı. Fikir suçluları eğer irticai suç tannımından içeri alındılarsa; 163. madde’den yargılanır, Marksist, Leninist düşüncelerden tutuklandılarsa 141. veya 142. maddelerden yargılanırlardı. En büyük korkumuz faşist yasaların tekrar gündeme alınıp, fikir hürriyetinin ortadan kaldırılmasıdır…

Hangi dinin ilahiyatçısı olduğu şüpheli olan Cemil Kılıç diye bir ilahiyatçı yazar Tesettürün, Allahın emri olmadığını, dönemsel bir olguyu hiç kimsenin emir olarak algılamaması gerektiğini ifade ediyor. Kısaca günümüz müslümanlarını ilgilendirmediği tezini ortaya atıyor. İnancımızda Kur’an ayetlerinin kıyamete kadar hükmünün bâki olduğunu, 1440. küsur sene bütün müslümanlar aynı uygulamaya sahip çıktıklarına şahidiz. İslam şeriatının içinde olan literatürde bu konu farklı bir şekilde anlaşılmamıştır. Yurt doşında ikamet ettiğimden dolayı, araştırmaları neticesinde İslam dinini kabul eden hanımların ilk uygulaması tesettüre girmek olurken, bu ögretim görevlisi ilahiyatçılar hangi kafanın mamulü olarak bu tarz yorumlara kalkışıyorlar anlamak güç. Yine İhsan Eliaçık denilen ve ilahiyatçı olduğu söylenen kişi İslam dinine ideolojik bakış açısıyla uzak durup tesettür ayetlerini eleştiren, kabul etmeyen güruhtan. Bu ve nbunun gibi kafası farklı ideolojilerle doldurulmuş sözde okumuş taifesi İslam dininin hükümlerine savaş açıp aynı zamanda müslümanları ötekileştirme ğayreti güdüyorlar…

Kardeşlerim, İsteyen İslam dinine iman edip mü’minler safında hayatını sürdürür isteyen cuzi iradesini kullanarak kafir olmayı tercih eder. Bir başkasının o tercihe yönelik bir yaptırımı olamaz. Lâkin hem müslüman olduğunu iddia edip hem islami kural, kaide, hükümler hakkında ileri geri konuşmak hiç kimsenin haddi değildir. Alevilerin söylediği:*Biz Allahı bile eleştiririz* lafı bizlerin haşa diye yaklaşmadığımız bir hadsizlik eylemidir. İnsan ya İslami kurallara inanır ya da reddeder bu işin çeyreği, yarımı, birazı mümkün değildir. Düşmanı olduğu İslam şeriatı hakkında fetva sunanlardan birisi de, İzmir milletvekili Birgül Ayman’da  reddiyeciler grubunda. Daha önceleri, Bahriye Üçok adlı ögretim görevlisi de toplumu ötekileştirme adına elinden ve dilinden gelen ğayretleri satf etmişti. Her platformda Özgür takılan Özel adamda, Kur’anı kerim eğitimine *Ortaçağ karanlığına götürüyor* savıyla karşı gelenlerdendi. İçinde bulunduğu toplumu anlamaktan uzak olanlara uzaklığımız artıyor ne yazık ki… Ötekileştiren, ayrım gözeten, farklılığın zenginliğimiz olduğunu anlamayanlara teessüfler…

Sermedkadir…  

Schreibe einen Kommentar

Deine E-Mail-Adresse wird nicht veröffentlicht. Erforderliche Felder sind mit * markiert