Halkının ekseri çoğunluğunun müslüman olduğu sanılan bir ülkede, Boğaziçi üniversitesinde öğrenciler öyle bir pankart açmışlar ki; ne söylesem yüreğim soğumaz. Miting meydanlarında ağız dolusu küfür ederek koro hâlinde karakterlerini açık eden bu zihniyetin fanatik tutucuları tamamiyle kanun, yasa, ilke tanımazlığın örneklerini utanmadan sergileme yüzsüzlüğüne soyunur oldular. Mü’minler için kutsal sayılan her ne varsa hakaret etmeyi itiyat hâline getiren bu azğın azınlıktan tabii ki ilkeli bir duruş ortaya koymasını beklemiyoruz. Suç üstünde toplanıp karakola götürülen, tutuklanan terbiye, edep noksanı topluluk çocuk ayaklarına yatarak ciyak ciyak ağlama moduna geçiyorlar. Boğaziçi üniversitesini kazanmak her babayiğitin harcı değil dolayısıyla sizler akıllı insanlarsınız. Peki benim peygammberime, dinime, kur’anıma neden pis dillerinizi uzatıyorsunuz. Deve’ye diken, insana eziyet demişler. Ben her gün sizlerin hakaretlerinizi duymak ve sindirmek, huzursuz olmak zorundamıyım. Neden müslümanlara sataşıyorsunuz ???
Dikkat edilirse, yazılı ve görsel medyada insanlık dışı ifadeler aynı fanatizm topluluğunun dilinden fışkırır oldu. Bu hadise de genel olarak okullarda her türlü ders okutulup din adına, din kültürü adına, mukaddesatın korunması adına, İslami değerlerin tanıtılması ğayesiyle, İslam şeriatının anlaşılması adına eğitim ve öğretim verilemiyor. Din kültürüne, müzik, resim, heykel, spor eğitimi… kadar değer vermeyen bir maarif sisteminde; Allaha, peygamberine, kitabına, meleklerine, ayetlere her türlü taşkınlığı ortaya koyanlar içinde yaşadığı ülke insanını tanımıyorlar demektir. Tanımadığı insanlara eziyet edebilmek için söz, fiil ve yaptırımların her yolunu deneyen sapık zihniyet elemanları gemi azıya almış, edeb, hayâ, ahlâki ilkeler, insan olma hasletinin vermiş olduğu fazilet, erdemi yok sayarak zındıklığın her yönünü deneme dönemini yaşıyorlar. Yunan, Rus, Amerikalı, ya da İngiliz din’ime küfrettiğinde bilir ki karşılığı çok vahim olarak kendisine dönecek düşüncesiyle bu tür hakaretlerden uzak durur. Sizler hangi kültürün elemanısınız, neden bu çukur’luğu yapıyorsunuz ???
Konuşacak sözü olmayanlar en son çare olarak hakaret batağına saplanırlar. İşledikleri onca pisliğin içinde debelendikçe daha da derinlere batan din düşmanları, kendi inançsızlıkları, imansızlıklarını illa ki çevresine duyurma ğayret ve çabasıyla kendisi gibi düşünmeyenlere pisliklerini atma yarışına girdiler. Bu uğurda bilhassa müslümanları hedef alan küfür ve hakaretleriyle sindirme, eza verme, morâllerini bozma, iğneli dilleriyle rahatsız etme, huzursuzluk ve şirret içeren üsluplarıyla ve bitmeyen hınçlarıyla mü’minleri rencide etme ğayreti güdüyorlar. Hemen ifade edelim ki; bu yapılan hezeyan feryatları fikir hürriyetini, özgürlük beyânını ortaya koymaz bu yâve’ler düşmanlık çığlıklarının göstergesidir. Terör örgütünün dahi silah bırakma aşamasını yaşadığımız bu günlerde bu neyin kin’i, bu nasıl bir düşmanlık, Hani aynı gemideydiniz, hani vatandaşlık bağı ile bağlıydınız, hani anayasanın ilk dört maddesini koruma azmindeydiniz. Unutmayın adalet herkese lâzım. İsan olma şerefini ayaklar altına almayın…
Kardeşlerim, Mekke’nin ilk yıllarında, peygamber efendimiz (sav) İslam şeriatını insanlara en yakınlarından başlamak üzere tebliğ ederken başta amcası Ebu Lehep ve akrabalarından şiddetli eziyetlerle karşılaşmıştı. Peygamber efendimizin (sav) islama davet ettiği günlerden birinde aynı zamanda komşusu olan Ebu Lehep ve karısı Ümmü Cemile, Peygamberimizin evinin kapısına dikenleri seriyor, pislikler atıyordu. Bunu gören Hazreti Hamza daha iman etmemiş olduğu hâlde hemen o kokuşmuş pislikleri Ebu Lehebin başına boşaltmıştı. Yine birgün Peygamberimiz (sav) Kâbe’de ibadet ederken üzerine bu tür pislikler dökülmüştü. Zorunlu, Hicret edene kadar da kafirler, müşrikler, Peygamber efendimizi (sav) rahatsız, huzursuz etmekten geri durmadılar. Ebu Lehep, Ebu Cehil, Velid bin Muğire, Şeddat gibi İslam düşmanları ömürlerinin sonuna kadar, şimdiki torunlarının yaptığı gibi mü’minlerin huzurunu bozmayı sürdürdüler. Kıyamete kadar da bu mücadele böyle devam edecek. Kafir kafirliğini sürdürürken, Müslüman da İslam şeriatından taviz vermeyecektir inşaallah…
Sermedkadir…