ÇARPIK MANTIK ŞÖVALYESİ…

Dışlama, ötekileştirme, başkalaşma, başkalaştırma, kendisi gibi düşünmeyeni tamamiyle silme eğilimi ile tarih sahnesine çıkan; Haricilik, Hazreti Ali döneminde ortaya çıkan siyasî ve itikadî mezhep mensuplarıdır. Mezhebe Haricılik adının verilmesi konusunda çok çeşitli yorumlar yapılır. Mezhepler tarihçilerince en çok kabul gören yoruma göre, mezhep üyeleri, ümmetin başındaki hak imam olan Hazreti Ali’ye karşı çıkarak itâattan ayrıldıkları için Havâric yani Hariciler olarak anılmış, mezheblerine de Haricilik adı verilmiştir. Kendi ifadelerine göre ise, Allah yolunda huruc etmelerinden dolayı hariciler adını almışlardır. Hariciler  tarihi  süreç  içerisinde başka adlar ve lakablarla da anılmış, tanınmış, İslam ümmetinin başına uzun yıllar baş belâsı olmayı sürdürmüş bir gruptur. Hariciye mantığının en belirgin özelliği kendi düşünce, fikir ve inanç yapılarının dışında herkese muhalefet, reddetme, dışlama, öteki olarak niteleme, ihtilâf kültürünü ateşleme üzerine kurulu olmasıdır…

Hariciye mantığı deyince akla ilk gelen sözcük protesto etme eylemi, isyana teşvik çağrısı, reddiyeci fikri yapı, laf kalabalığı içinde hak ile batılı, doğru ile yanlışı, menfi olanla müsbet tutumu birbirine karıştırarak insanların zihnine fitne ve fesat tohumları ekip düşmanlığı körüklüyecek söz, fiil ve hareketlerle kaos ortamı hazırlamaktır. Hariciye mezhebine mensup olanların fikri yapısı irdelenirken onları İsyan bayrağını dalgalandıran, Yakubilere benzetenler de olmuştur. Aynen, harici mensupları da kendi ideolojik yapılarını anlatırken cafcaflı kelimeler, yaldızlı söz dizileri, akıl ve düşüncelerinin ilke’lerinin hakim olması adına, Fransız devriminde en feci zulümleri işleyen Yakubîlere benziyorlardı. Yakubilerin de aklını *Hürriyet, kardeşlik ve eşitlik* kelimeleri çekmiş­ti. Bu kelimeler adına nice mazlum insanları öldürüp, nice kan’lar akıttılar. Haricileri de *İman ve Hüküm ancak Allah’ındır, Zalim­lerden beri olma* gibi  kelimelere sığınmışlardı. Şartlandığı ilke’lerle müslümanların kanını helâl saydılar, toprağı müslümanların kan­larıyla sulayıp her tarafa saldırdılar…  

Hariciye mezhebine mensup olanların en belirgin sıfatları, sa­dece heyecanlı olmak ve sözlerin zahirine sarılmak değil, kendini fe­da etme arzusunda olmak, ölmeyi istemek, kuvvetli bir sebep olmadı­ğı halde tehlikelere göğüs germekte bunları başkalarından ayırdeden bariz sıfatlardandı. Tarihçilerin izahında grup üyelerinin taşkınca hareketi ve sinir sistemlerinin bozukluğu idi. Yok­sa sadece mert ve kahraman oluşları değildi. En büyük özellikleri çılgınlık derecesinde aşırı davranış sergileyen hariciler, Kendi dışında kimseye hayat hakkı tanımayacak derecede taassup ehli olmalarıydı. Hazreti Ali konuşurken onu protesto edip susturma çabaları, müslümanlar namaz kılarken cemaata tebelleş olmaları, Ali ve Osman efendilerimizi müşrik olmakla suçlamaları, İslam birliğini, vahdet şuurunu kökünden yok edici çalışmaları harici mantığının illetli çaba ve ğayretleri her an terör estirici vaka’lardandı. Yüzeysel düşünceli, dar ufuk’lu, ilmi verilerden uzak bu mutaassıp insanlar dar kalıplar içindeki mantık oyunlarıyla müslümanların tedirginliğini artırıyorlardı…

Kuru aklın nahoş meyvesi tür’ünün ilk örneklerinden olan hariciler çarpık mantık oyunlarıyla Peygamber efendimizle (sav) aynı evde yetişmiş ilk müslüman çocuk kimligiyle ve ilmi otoritesiyle bilinen, Ali efendimize din öğretme densizliğini sergilemişlerdi. Günümüzde de bu tip harici mantığı sergileme meraklısı tip’lerden oldukça ziyadedir. Günü gelir kahrolsun şeriat diye bağıranlar bir bakarsın müslümana din kurallarını tâlim ettirme eğilimi sergiler tabii genellikle saçmalama modundan çıkamasalar da tanımadıkları İslamın müslümanı olduklarını ancak bazı zamanlarda ikrâr etme gereğini duyarlar. Cenaze namazından başka namaz bilmiyen çarpık zihniyet mensupları ellerine fırsat geçtiğinde İslam şeriatı mensuplarının anasından emdiği sütü burunlarından getirmeye yeminli şövalye’lerdir. Her ne zamanda ve mekânda olursa olsun hariciye mantığı mensupları İslam şeriatının en tehlikeli muhalifi olmuşlardır. Rabbim böylesi çarpık düşünce sahiplerine fırsat vermesin…

Sermedkadir…

Schreibe einen Kommentar

Deine E-Mail-Adresse wird nicht veröffentlicht. Erforderliche Felder sind mit * markiert