SABAH NAMAZI… Müslüman birey için Sabahın erken saatlerinde uykudan vazgeçerek SABAH Namazını kılmanın faziletleri ve önemi anlatılamayacak kadar büyüktür. Namaz mü’minin mü’minliğini ortaya koyan en önde gelen vazgeçilmez sıfatıdır. *NAMAZ* kişinin İslâm milletine MENSUB oluşunun ifadesidir. Namaz küfürden imana geçişin ilk âmeli tatbikatıdır. Mü’minler için BEŞ vakit namaz farz olarak buyurulmuştur. İslam dinine inananlar için en […]
Kategorie: Tervihalar
AKIL; EN NADİDE ÖLÇÜMÜZ… Akıl Niğmeti Rabbimizin insanoğluna bahşettiği güzellik ve özelliğinin başında gelir. İnsanın düşünme, bilme, davranışlarını belirleme, denetleme ve yargılaması ya da iyiyi kötüden, doğruyu yanlıştan, hakkı batıldan ayırmasıyla ilgili kâbiliyeti veya dirayetini bütünüyle AKIL kapsamı içerisinde değerlendiriyoruz. AKIL, İnsanı diğer canlılardan ayıran ve Allahu Tealanın insanlığa en büyük hediyesidir. Yaşadığımız hayat içerisinde önümüze […]
MELAİKE GERÇEĞİ… Erkeklik ve dişilik özelliği olmayan MELEKLER, yemeyen, içmeyen, evlenmeyen, doğmayan doğurmayan, normal gözle görülmeyen, Allahın emirlerine itaat eden NURÂNİ yaratıklardır. Melekler gözle görülmezler. Onların görülmeyişleri yok olduklarından değil, bizim gözlerimizin, kendilerini görebilecek kâbiliyet ve yapıda yaratılmamış olmasındandır. Eger Allahu teala kainatta sürdürdüğü tabii kanunlarını değiştirip, insan gözünü melekleri görebilecek şekilde yaratırsa, bizde melekleri […]
AYETEL KÜRSİ… Allahu Tealanın Kuranı Kerimde derece bakımından zat ve sıfatlarından bahsettiği için ayertlerin en büyüğü olduğuna inandığımız*AYET EL KÜRSİ*hemen her gün en fazla okunması yönüyle ve yine hadisi şeriflere baktığımızda; *Ayetel kürsiyi akşamleyin okuyana sabaha kadar şeytan yaklaşamaz.*inancıyla en çok bağlandığımız ayetlerin başında gelir. Allahu Tealanın yüce ismini içinde barındıran bu mübarek Ayeti kerimeyi […]
İNSAN HAKLARI İHLÂLİ… Günümüzün en önemli meselelerinin başında inanıyorum ki; İnsan hakları ihlâlleri gelmektedir. Adalet kavramının olması gerektiği gibi işletilememesi bu ihlâli tetikleyen yeğane unsurdur belkide. Aslında İnsan haklarının en iyi korunması ve gözetilmesi için tabir caiz ise her türlü önlemler alınmıştır. Örneğin, 1948. yılında İnsan hakları evrensel beyânnamesi imzalanalı. 73. yıl olmuştur. Başlangıcından sonuna […]
ŞEYTAN TAŞLARKEN… İnsanlar inançları gereği ya HİZBULLAH yani Allahu Tealanın safında ya da HİZBUŞŞEYTAN yani Şeytan taraftarıdırlar. Bu iki yolun bir üçüncüsü gibi görünen KENDİ NEFSİNİ putlaştırma hadisesi vardır ki; bu yol zaten İBLİS yani Şeytan karakterini ihtiva eden bir yöntemdir. İnanmış insanlar Allahu Tealanın birliğini her dönemde esas almışlardır. Yalnız bazı dönemlerde insanlar sapıklığı […]
BATILIN DERİN ÇUKURU… Cenabı haktan başka İLAH yerine konmaya çalışılan her ne varsa ki; bunlar ister insan olsun, cin, melek, hayvan, taş, dag, heykel, ay, güneş, yıldızlar, başlı başına tabiat ve saire bunlara ilahlık atfetmek veya onlara Allahın yanında İLAHİ bir güç yakıştırması yapmak; İnsanın düşünme ve bilgi kabiliyetlerini FELÇ etmesi bir yana, çeşitli çıkar […]
İŞBİRLİKÇİ HÂMAN MANTIĞI… Güneş tanrısının oğlu olduğuna inanan eski Mısırlılar başlarındaki idareciye *FİRAVUN* derlerdi. Aynı zamanda İslâm dil bilginlerine göre firavun kelimesi, kibir ve gurur anlamına da gelmektedir. Sözlük anlamı dışında *FİRAVUN* kelimesinin sapma ve saptırma, bozulma ve başkalarını bozma, zarara girme ve zarara uğratma anlamlarında da yaygın bir kullanılışı olduğu ifade edilmektedir. Buna göre […]
MAİDE SOFRASI IŞIĞINDA… Maide suresi Kuranı Kerimin en SON nâzil olmuş ayetlerini ihtiva eden bir sûredir. Maide *SOFRA* demektir. İsa Aleyhiselamın Havarileri, kendilerine yemeleri, kalplerinin itminana kavuşması, Allahın peygamberinin kendilerine söylediklerinin doğruluğuna kesin kanaat getirmeleri ve ŞAHİT olmaları için Rablerinin gökten bir *SOFRA* indirmesini istemişlerdi. İşte bu hadiseyi içeren sure *MAİDE* adını almıştır. İlk ayetlerde; […]
EDEBİ MUHAFAZA FAZİLETİ… Rabbimiz Kuranı Kerimde önce Peygamber Efendimize sonra da Mü’minlere karşı nasıl davranacağımızı açık açık beyân etmektedir. Mü’minler; Allahu Teala ve Resûlünden önce bir HÜKÜM ileri süremezler. Hatta Peygamber efendimiz (sav) ile konuşurken son derece nazik, rikkatli ve dikkatli olmak zorunda oldukları beyân edimlmiştir. Bizler edebden, ahlaktan, adabı muaşeret çizgisinden kesinlikle ayrılamayız. Örneğin, […]