DUA VE BİLİM… Haddini aşan müptezellerden birisi DUA mevhumu ile BİLİM olgusunu kendi anlayışına göre değerlendirip, Sanki farklı kaynaklardan geliyormuş gibi yazıya dökmüş. Hiç şaşırmadım. Bu zihniyetin mensupları, İLAHİ olan ne varsa BİLİM kavramının gerisinde kabul etmeyi entellik çerçevesinde sunarlar. Entel değil de Mütefekkir olsalar fikir, düşünce, idrâk, mantıki kavram… İLİM, BİLİM ve her türlü […]
Kategorie: Tervihalar
DEV AYNASI… İnsanlar Milletvekilliği gibi, Siyasetin en üst kademelerine tırmanınca ne oldum delisi dedikleri konuma düşüyorlar. Kanun, Yasa, Polis, Jandarma artık gerilerde kalıyor; hatta Polise tekme tokat girişenler, *Sen benim kim olduğumu biliyormusun* havaları zannediyorum dokunulmazlık zırhının gücünden geliyor. Bazıları, Mesleki kariyer açısından sınırları zorlayıp başarı skalasının uçlarına yaklaşınca kendisini Himalaya’larda sanıyor. Kimileri film, dizi, […]
PEYGAMBERİ EĞİTİM… İslam dininin mukaddes amacı; Arzu edilen manâda MÜKEMMEL İNSAN yetiştirme üzerine bina edilmiştir. İslami eğitim ve ögretimi bu dünyada Allahu Tealanın emir ve yasaklarına uygun şekilde yaşamasını temin etmeye ve İNSANA ebedi saadetini kazandırmaya yöneliktir. İslami egitim ve öğretim usullerine bakacak olursak ÜÇ aşamanın öne çıktığını görürüz. TEDRİCİLİK metodu: yani derece derece ilerleme […]
BEYYİNE SURESİ UYARIYOR… Kur’anı azimüşşanı indiren Rabbimiz, gönderdiği tertemiz ayetleri, sahifeleri okuyan ve insanlara anlatan ise Peygamber Efendimizdir. (sav) Dolayısıyla doğru hükümlerin bulunduğu bu mukaddes kitap; İnanan insanlar olarak bizim ebedi hayat mektebimiz hükmündedir. Ne yazık ki; çoğu insanlar Kur’anı kerim NAZİL olup, Peygamber Efendimiz (sav) tarafından okunup duyurulduğunda MÜŞRİK vasfını takınıp inanmamışlar, Allahın elçisini […]
SAHİHAYN… Hadis ilmine geçmeden önce hemen belirtmemiz icab eder ki; Peygamber Efendimizi (sav) sevmek öncelikle onu tanımakla olur. Peygamber Efendimizi (sav) tanımak ise Sünneti seniyyenin yazılı şekli olan Hadisi Şeriflerle, Muteber kaynakları okumak suretiyle Onun hayatını yaşadığı dönemi iyi bir şekilde araştırmakla, tahlil etmekle olur. Peygamber Efendimiz (sav) meşru sınırlar dahilinde hayatın her kesitindedir. Eğiticimiz, […]
RAHMAN SURESİ GERÇEĞİ… Allahu Teala; RAHMAN suresinde, Kainatta biz kulları için yaratmış olduğu sayısız niğmetleri birer birer sayarak gündeme getirmekte, Mü’min olsun kafir olsun her hangi bir ayırım yapılmadan insanlığın istifadesine sunulan her NİĞMET ifade edildikten sonra;*Öyleyken Rabbinizin nimetlerinden hangisini yalanlayabilirsiniz?* diye sorulmaktadır. Bilindiği gibi; Rahmân sûresi, Mekke’de müşriklere duyurulan ilk sûre’dir. RAHMAN Suresinde Rabbimiz, […]
MİLLİ VE YERLİ OLMAK… Belkide uzun yıllar yurt dışında olmamızdan dolayı; Milli ve yerli kavramları gönlümüzde mutena bir yeri olan deyimlerdir. Aşırılık, fanatik takılma, ırkçılık, ifrat derecesinde vatan ve milletini üstün görme ifade bütünlüğünün dışındadır. Güzelliklerin en ön planda olanı yurdumda olsun, hiç bir yabancı ülkeye muhtaç olmadan gereksinim duyulan her türlü ihtiyaç maddeleri Ülkemde […]
İÇİMİZ YANIYOR… Günlerdir ORMAN yangınları Ülkemizin üzerine KARABASAN gibi çökmüştür. Ne yazık ki; Ege ve Akdeniz kıyılarımız başta olmak üzere ciğerlerimiz yanmakta, ayrıca ORMAN içinde sayılamayacak kadar CANLI türü yok olmaktadır. İşin garibi Ülkemizin en çok gezilip görüldüğü, en kalabalık nüfusun yaşadığı bölgelerin her YAZ aylarında yüzlerce HEKTARI yanmasına rağmen yine de yeni yangınları engellemekte […]
MÜLAYEMET… Günümüzde terk ettiğimiz tavırlarımızdan birisi de; MÜLAYEMET kavramıdır…Yeterince birbirimize müsamaha unutkanlığımız, Hâlim selim tarzımızı kaybedişimiz, hiddet ve şiddet eğilimini dil’imize ve sima’mıza yerleştirme stilimiz ne yazık ki; bizleri eminlik vasfımızdan uzaklaştırıyor. Yumuşak huylu, uysal ve ağır başlı olmak, öfkenin kabarması halinde itidal ve sükûneti korumak, nefsine hakim olup kızmamak, gücü yettiği halde affetmek, hoşa […]
VEBÂL… Bazı kavramlar vardır ki; ne kadar manâ yönüyle anlatılsa da yeterli sonuç alınamayabilir. VEBÂL kavramı da böyledir. Kaldırılamayacak kadar büyük bir ağırlık, DEF edilemeyecek kadar büyük bir tehlike, başedilemeyecek kadar kötü sonuçları olan büyük bir BELÂ, ne kadar uğraşılırsa uğraşılsın, Sonunda ceza olan kaçınılmaz bir fiil, sorumluluk, mesuliyet yükü altında kıvrandıran, şiddetli AZAP kazandıran […]