İLAHİ ĞAYEMİZ…

Muhterem Müslümanlar. İnanan insanların birbirlerini Allah için sevmeleri; Bizlere kudsi bir ihsan, Rabbani bir nur ve ilahi bir nimettir ki, Aziz ve celil olan Allah onu kullarından Takva sahibi olanların, insanların en layıkı olanlarının ve ihlaslı olan kullarının kalbine yerleştirir. Sinesine, kalbine, gönlüne bu sevgi yerleşen kişi Önce Allahı sever Allah ta onu sever, Allahı sevenleri Müminlerde sever. Bu öyle ilahi bir sevgidir ki maddi şeylerle saglanacak bir husus degildir. Bu sevgi bagı tamamen manevi ve ilahi bir bağdır. Cenabı hak Enfal suresi ayet.63.te mealen şöyle buyurmaktadır: *** Allah onların gönüllerine sevgi verip birleştirendir. Sen yeryüzünde olan her şeyi toptan harcasan bütün imkanları seferber etsen yine onların gönüllerini birleştiremezsin. Fakat Allah onların aralarını bulup kaynaştırandır…***

iman kardeşligi öyle bir inanç gücüdür ki; toplum içinde birlik ve beraberligi, birbirine karşı güven duygusunu saglar. Birbirine iman ve takva bagıyla baglanan her kişye  hürmet ve saygı duymayı beraberinde getirir. İnanan insanlara sevgi ve şefkat dolu derin bir şuur verir.Bu husus her hangi bir maddi güçle satın alınamıyan ve sadece samimi gerçek ihlaslı müminlerde bulunan şuur, mü’minin  nefsinde bambaşka duygular meydana getirir. Yardımlaşma,karşısında olanı kendisine tercih etme, merhamet, affetme duyğusu, sıkıntılı zamanlarda sıkıntısını gidermek gibi hayırlı olanları tercih eder. Aynı zamanda insanların can, mal ve namuslarına zarar veren herşeyden de mümkün olduğunca kaçınır. Bu sebeble, Allah için yapılan kardeşlik ve dostluk, İman ve takva ile saglanabilir. İmansız kardeşlik olmadıgı gibi, kardeşlik şuuru olmadan da bağlılık mümkün görünmemektedir. Aynı zamanda İmansız kardeşligin olmadıgını Rabbimiz hucurat suresi 10.ayette mealen şöyle belirtiyor:*** Müminler ancak kardeştir…***Takvasız arkadaşlıgın olmayacagına delil ise Zuhruf suresi ayet.67. denilmiştir mealen:*** Batılda birleşen dostlar, o gün birbirlerine düşmandırlar. Takva üzere dost olanlar ise böyle degildir…***

İman kardeşliği şuuru, iman bağndan koparılıp, Allahın rızası ölçü alınmadan tesis edilecek olursa tamamen şahsi çıkarlara ve maddi menfaatlara bağlanır kalır peşinden düşmanlık ve kin duyğuları gelir de  dünya ile , menfaatlarla ilk karşılaşma anında açıkça ortaya çıkar. Bir Müslüman iman ve takvayı bulur da sadık samimi bir kardeşlik ve ihlaslı bir dostluk bulamazsa o zayıf ve eksik bir imana  güvenilemeyecek bir takvaya sahiptir denilebilir. Buna en güzel delil Peygamber efendimizin (sav) Buhariden rivayet edilen hadisidir. Mealen:**Sizden biriniz kendisi için istedigi bir şeyi kardeşi için de istemedikçe kamil bir mümin olamaz…**Her zaman oldugu gibi günümüzde de kafirlerin hakimiyetinden kurtulmak, izzet ve şerefe kavuşmak istiyorsak, Allahın dinine iman ettikten, gözlerimiz önünde hak ve hakikat orta yere çıktıktan sonra Allah için kardeşlik kapısına sığınmaktan, kalplerimizi onun manâsını aramaktan ve varlığımızı o duyğu selinde eritmekten başka çaremiz kalmamıştır. O halde Allahın kulları olarak birbirlerimizi sevmemiz şart görünmektedir sevmedikçe kâmil manâda iman etmiş olamayacağımız tehdidi açık ve sarihtir. İlahi ğayemiz, Allahın dinini yer yüzünde hakim kılma çabası ve ğayretidir… Cuma günümüzün hayırlara vesile olmasını diliyorum…

Sermedkadir…

Schreibe einen Kommentar

Deine E-Mail-Adresse wird nicht veröffentlicht. Erforderliche Felder sind mit * markiert