KELİMEYİ TAYYİBE ARINMIŞLIĞI…

İslami ıstılahta ifade edecek olursak kelimeyi tayyibenin tam karşılığı gönül okşayıcı söz diyebiliriz. Güzel, hoş, doğru, yalan’dan, yanlış’tan, malayani lüzumsuzluklardan arınmış, sağlam ifade içeren, konuşulduğunda emin’lik vasfını aşılayan Kur’ani bir kavram; kelimeyi tayyibe. Zamanımızda, başta seçim zamanındaki politikacılar olmak üzere o kadar yalan, yanlış, insan fıtratına uymayan, yüz kızartıcı nitelikte mâna içeren söz’ler telaffuz ediliyor ki, bu kadarı fazla ifadesi çok yavan kalıyor. Konuştuğumuz kelâm aynı zamanda şahsiyetimizle de alâkalıdır. Ağzı olan konuşuyor kâbilinden laf kalabalığı dilimizden çıkacağı gibi; Kelimelerin özen’le seçileceği, telaffuzuna hassasiyet gösterdiğimiz, ihtimam’la arayıp ifade edeceğimiz, kelâmi kibâr mukabilinde söz yeteneğimiz tamamıyla bizlerin söz söyleme yeteneğiyle alâkalıdır diye düşünüyoruz. Rabbimiz Ahzab suresi ayet. 70. te mealen şöyle buyurmaktadır:***Ey iman edenler…Allah’tan korkun ve doğru söz söyleyin…*** Rabbim bizleri, yalan söze asla yaklaşmayan, yanlış ibareye tevessül etmeyen, her zaman ve daima doğru, sağlam ve hakikati ifade edenlerden eylesin…

Gerçeğin sağlam bir şekilde ifade edilişi, realitenin olduğu gibi ortaya konuşu, hakikatin her hâlukârda tavizsiz izhar edilişi gönül okşayıcı sözler mesabesinde kelimeyi tayyibe ölçüsüdür. Rabbimiz bizi her ne durumda olursak olalım dürüst davranmamızı emretmektedir. Dürüstlük, namuslu olmak, hakkaniyeti elden bırakmamak, her türlü muamele anında fıtratımıza uyğun hareket etmemiz Rabbimizin emridir. Tabiidir ki; İslam ahlâkında haysiyet, şeref gibi kavramlar şahsiyetimizi belirleyen unsurlardandır. Söz olarak vermiş olduğumuz imana giriş ahdimiz kelimeyi şehadet imanımızın açığa vuruşundaki en güzel ifade biçimidir. Kelimeyi tayyibe ile Kelimeyi şehadet arasında öyle terütaze, güzel, pirüpak, tertemiz bir rabıta, ilişki, bağ vardır ki; Müslüman inandığı dini, Allahı, kitalarını, meleklerini, peygamberlerini sevme, ahirete ve kadere inanma, benimseme, adeta kâlbine, gönlüne, sine’sine yerleştirme; Allahu teâlanın emir ve yasaklarına sımsıkı tutunma, Allah rasulüne (sav) muhabbet ve sevgiyle bağlanma yani kelimeyi tayyibe ikrârı vardır. Rabbim, bizleri kelimeyi tayyibe arınmışlığı yanında kâlp temizliğine de önem veren kullarıyla bir ve beraber eylesin…

Tatlı dil, yılanı deliğinden çıkarır sözü boşuna, öylesine, lâf olsun diye ifadesini bulmuş bir kelâm değildir. Ilımlı, tatlı, güzel sözün insanlar üzerindeki tesirini Rabbimiz ayetleriyle beyân buyurmuştur. Tasavvuru dilimizden dökülen öyle kelimeler vardır ki; hakikaten katı kâlpleri yumuşatır, taş gibi sert tabiatlı insanların dahi pamuk gibi özel ve güzel taraflarını ortaya çıkartır, tarif edemiyeceğimiz şekilde önemi, kıymet ve değeri tartışılmaz olan sözlerimiz aynı zamanda bizi birbirimize yaklaştıran üslubunda kendisidir bir bakıma, yeter ki uyğun, seçkin, elit, mâna yönü ağır basan; en önemlisi samimi, içten, ihlasla ifadesini bulan kelâm dilimizden dökülsün. İhtiyatla söylenen, ılımlılık içeren, kaba tabirlerden arınmış *kelimeyi tayyibe*gönül okşamakta emsalsiz bir değer ölçüsüne sahiptir. Rabbimiz buyuruyorsa mutlaka doğrudur, hikmetlidir, mucizevi bir karakter içermektedir.İbrahim Suresi ayet. 14. mealen şöyle:*** Görmedin mi Allah nasıl bir misal getirdi: Güzel bir sözü, kökü yerde sabit, dalları gökte olan güzel bir ağaca benzetti…*** Ne güzel bir tarif, ne muhteşem bir benzetiş, ne harika gönül okşayıcı bir kelâm…

Kelimeyi tayyibe daha genel bir yaklaşımla, doğru söz ve sağlam inanç üzerine bina edilmiştir. Kelimeyi tevhid, sözlerin en güzelini ikrâr etmenin yanında aynı zamanda söz ve iman bütünlüğü içerisinde tevhidi gerçeği de kabullenmeyi beraberinde getirir. Kelimeyi şehadet Allahın birliği yanında peygamber efendimize (sav) şahitlik etmektir. Kelimeyi tayyibe’yi de bu iki güzellikten ayırmamak gerekir inancındayız. Peygamberler Allahu teâlanın seçkin kullarıdır. İman ve takva’yı birbirinden ayırmayan mü’minler Allahu teâla nasıl buyurduysa, Sünneti seniyyede nasıl uygulandıysa; hayatını o ölçüde yaşamaya ğayret ederler. Mutlaka hesaba çekileceğimiz o büyük gün gelecektir. Allahu teâlanın hükmüyle, Allah’ın sorgulamasıyla karşı karşıya geleceğiz. Herkes hesaba çekilecek, Güç ve kudret sahibi Rabbimizdir. Sözü dinlenecek, yasaları uygulanacak sadece Cenabı Hak’tır. Aman ha çabucak bitecek şu dünya sebebiyle Allah ve Resûlü’ne itaatten uzak durmayalım. Böylece dünyamızı da âhiretimizi de karartmayalım. Güzel konuşalım, samimi ve içten davranalım, İmanımızın tezahürü dilimizde, kâlbimizde ve gönlümüzde hayat bulsun İnşaallah…

Sermedkadir…  

Schreibe einen Kommentar

Deine E-Mail-Adresse wird nicht veröffentlicht. Erforderliche Felder sind mit * markiert