Yüzeysel bakış açı’ları, dar kalıplı malumat kırıntıları, biyoğrafik yazılmış risale okumaktan öteye geçmeyen kadim tekrarları okuma alışkanlığı, hep belli tarihlere ve kişilere çakılıp kalma vizyonsuzluğu, küçücük bir tepenin gölgesine sinip kendini arşı âla’da zannetme bilgisizliği, küçük olsun benim olsun avuntusu, okuyup ta ne olacak dünyanın ardından mı yetişeceğiz sığ görüşü, kendini her konuda yeterli görme kibiri, olaylara, insanlara, hayvanlara, bitkilere hatta bütün kainata sadece maddi gözle bakıp mana iklimine kayıtsız kalma eğilimi, hazıra konma hastalığı, benden artık bir şey olmaz tükenmişliği, insanı büyük boyutlu düşünce ikliminden koparıcı sebeplerden bazılarıdır. Halbu ki, insan beyni öğrendikçe genişleyen, eğitim aldıkça seviyesi artan, sınırsız bir bellek konumundadır. Günümüzde en akıllı olduğu saptanan insanlar bile beyninin ancak yüzde beşini kullanarak bu seviyeyi tutturmuşlar. Neden daha büyük, en büyük, ileri konuma geçip perspektifimizi genişletmeyelim…
Bazan yakından izlenen küçük bir kıvılcım büyük bir yangın gibi gösterilebilir. Aynen elimizde tuttuğumuz yanan kibrit çöpü ile büyük bir ormanı yanıyormuş görüntüsü verebildiğimiz gibi. Bu misâl bir bütünün parçalarını belirttiği gibi dar kalıplı bir bakış açısının da ifadesidir. Panorama ise çok yükseklerden geniş bir manzara ya da geniş açıdan göz önüne serilmiş genel bir görünüm mânalarını ifade eder. Son devir müfessirlerimizden merhum, Ali Küçük hocaefendi bu mânadaki bir tesbitinde mealen diyor ki: *Ben sizlere şu anda Muvazeteyn surelerini anlatıyorum sizler de büyük bir ilgi ile dinliyorsunuz. Keşke 114. surenin hepsini göz önüne getirerek Kur’anı kerimi size anlatabilsem ne büyük bir mucize olduğunu beraberce görürdük…*Kur’anı kerime, Hadisi şeriflere çok geniş açı’dan bakabilmek için ilim sahasında çok ileri seviyelerde olmak icap eder. İlmi açı’nın çok geniş olması gerekir. Bakış açısı sadece Arapça ile sınırlı olmayıp; akaid, tefsir, hadis, fıkıh, siyer, genel tarih, sosyal sistem başta olmak üzere her türlü meselelere vakıf olmayı gerektiren sıunırsız bilgi birikimi gerekir…
Şu anda Türkiyenin en büyük düşmanları Siyonistler dersem yanlış olmaz sanırım. Büyük bir ülkeyi sadece bir kişi üzerinden çok acımasızca eleştiren bir ülkede yaşadığımdan hemen sebeplerini sorardım ve aldığım cevaplar genelde kendilerine dönük eleştirel sorgulamaya tahammülsüzlükleri dile getirilirdi. Halbu ki siyonistlerin tarihi bağlam içerisinde en büyük düşmanları Hristiyanlar olmuştur. Alman kütüphanesinden edindiğim Yahudi Tarihini okuduğumda her yüz yıl’da Siyonistlerin kökünü kazıyan Hristiyanlar olduğu ifade edilmektedir. Artık bitti denildiği anda, Arjantinden, Rusya’dan, Kanada ve Avustralya’dan…Yine ortaya çıkmışlar, yine soyları tüketilme sınırına gelmiş yüz sene sonra yine bir yerlerden dünya insanlığını fesada verecek siyonistler ortaya çıkmıştır. Yahudiler hakkında yazılmış eserlere bakıldığında en çok yahudi nüfusunun zamanımızda olduğu söylense de, 8. milyarı aşan genel dünya nüfusunun sadece 16. milyon kadarı dünya’yı felakete sürüklemeye yetmektedir…
Tarihin babası diye yere ğöğe sığdıramadığı heredot adlı kişinin her sözünü kutsal bir metinmiş gibi büyük bir şevkle anlatan adam, ömründe Arapça namına sadece konuşma ya da yazı türünü görüp büyük bir kin’le, nefret etmekten ğayrı bir fikri olmayan zeka kırıntısı ile kalkıyor okuduğu bir hadisi şerif hakkında yorum yapıp. izah geliştirebiliyor, söz söyleme halkkını kendinde bulabiliyor. Eğer kapasitesi el verse, birazcık hadis tarihi, hadis usulü gibi bilgilerden bir kırıntı olsa; örneğin bir Sahihi Buhari’nin günümüze kadar yüzlerce muhaddis tarafından incelendiğini her incelemenin ise Sahihi Buhari ile birlikte yazıldığını bu hareketin sahiplerinin böyle bir şerefli çalışmayı günümüze kadar ortaya koydukları öğrenecek ama nerdee ? Kitap okuduğunu zanndenler hâla batılıların kendi kültür birikimini anlattıkları eserlerden başlarını kaldırıp geniş açılı bir kültürel çalışmaya fırsat bulamamışlardır. Kaldıki haritamıza panoramatik manzara olarak bile baksak bu alemde Asya ülkeleri ver, Güney, Kuzey, Orta Amerika, Afrika, Avustralya, Endonezya, Malaya kültür çeşitliliği var. Lütfen kabuğumuzdan çıkıp geniş açıdan bakmayı deneyelim artık…
Sermedkadir…