Kokuşmayı, çürümüşlüğü, yozlaşmayı, yabancılaşmayı, batı emperyalizmine boyun eğmeyi içine sindiren ve bu uğurda parmağını dahi oynatmayı geçtik her türlü dış yaptırım ataklarını kabullenmeyi maharet sayan bir kitle yakın zamana kadar ülke siyasetinde karar merciinde bulunmuştur. Toplumu derinden etkileyen en tehlikeli boyunduruk kültür emperyalizmidir. Bir topluma kendisinden olmayan yabancı, ecnebi, dış mihrâklı kültürel baskılar dayatılırsa, sosyal, siyasal, askeri, sivil, ahlâki her türlü baskı ve dayatma sonu gelmez bir şekilde iç bünyeyi harap eder. 1927. Yılında başlayan ilke ve inkılap çıkmazı önce bin yıllık tarihi geçmişin üzerini kapatmayı daha sonra da gereksinim duyulan eğitim, öğretim, edebiyat, sinema tiyatro, müzik sahalarını dış mihraklara sonuna kadar açık tutmuştur. Avrupalı olma sevdası ne yazık ki, 13. milyon insanı iki arada bir derede bırakmış, Okur yazar sayısı bir günde 0 noktasına indirilmeye çalışılmış. 1960. Yılına kadar da bu travma’dan kurtulmak mümkün olmamıştır. Yozlaşma, çürüme, kültür istilası ruhumuzu yaralayan bulaşıcı illettir…
Bir belgeselde görmüştüm, mübadele yıllarında,Fethiye ve civarındaki köyler boşaltılmak istenmiş, ikamet eden yerli halk Yunanistana gemilerle kısa sürede zorunlu taşınmaya mecbur edilmişlerdir. İnsanlar ne kadar da biz, dedelerimiz, ninelerimiz, soyumuz, sülalemiz buralı biz buranın yerlisiyiz deselerde çaresiz kalınca çuvallara doldurdukları atalarının kemikleriyle göç etmek zorunda bırakılmış başka eşya almalarına müsaade edilmemiştir. Aynı hadise Yunanistanda; Selanik, Kavala, İşkeçe, Dedeağaç, Gümülcine, Drama…gibi şehirlerde yaşayan Türkler için de geçerlidir. Günümüzde dahi bizzat yerinde şahit olduğum olay; Yunanistana zorunlu iskâna mecbur edilen insanlar Türk olarak adlandırılmakta, Türkiye ye gelenler de uzun müddet yeni yerleşim yerlerinde yerel halkın dışlamasına maruz kalmışlar muhacir lafı küfür gibi her zaman suratlarına çarpılmıştır…Kültür emperyalizmi her kimden gelirse gelsin insanlık suçu olarak tanımlanmalı, özgürlüğe darbe nerden gelirse gelsin kabul görmemeli, Sosyal, Siyasal, Kültürel zenginlikler ebediyyen korunmalıdır…
Müslümanlar, dini inanç sebebiyle hiç bir din mensubuna kültürel baskı uyğulamamış; Hristiyan, yahudi toplumları hem kendi dillerini muhafaza etmişler uzun müddet te birlikte yaşamaktan gocunmamışlardır. Örnek verecek olursak, 450. sene Bulgar, macar, Sırp, Arnavut, Polonyalı, Moldovyalı, romanyalı, Yunan, Mısır, Libya, Cezayir, Ermeni ve diğer halklar kendi kültürlerinden, dillerinden kopmadan birlikte yaşamayı sürdürmüşlerdir. Fransa, 30. yıl içinde kuzey Afrika ülkelerine kendi dil ve kültürünü mecburi tutmuş günümüzde dahi kendi dillerinin yanında Fransızca’yı eğitim dili olarak sürdürmeye devam etmişlerdir. Çanakkale savaşlarından kısa bir müddet sonra İstanbulu işgal eden emperyalisler ülkeyi soyup soğana çevirmeleri yetmiyormuş gibi, dil, kültür, yaşantı, giyim kuşam gibi sosyal etkinlikleri miras olarak bırakmışlar, boyunduruk, manda, koloni meraklısı levanten aşıkları işğalci emperyalistleri aratmamış topluma uzun süre zulmün en ağırını taddırmışlardır…
Kardeşlerim, her Türkçe konuşan kişinin Türk olduğu tezine inanırsak yanılırız. Osmanlı devletinden kopan ve zaman içinde on’larca devlet statüsüne geçen topluluklar kendi içinde oluşan tehlikelerden sığınma mekânı olarak Türkiye’yi seçtiği gerçeğini bilmiyen yok. Çünkü, Endonezyadan Fas’a kadar, Çin seddinden Adriyatiğe kadar Osmanlı toplumunu *hâmi* olarak bilmiyen halk yoktur. İşin garibi Türklerin başına gelebilecek en büyük felaket senaryosunda dahi gideceği bir ülke yoktur. Kendi kültüründen vaz geçmiş, Türk islam geleneğini hiçe sayan, millet olma hasletini içine sindirememiş tuzu kuru, parasıyla her imkanı yakalayacağını zannderek örneğin doğum yapmak için Amerikaya taşınan, İngiliz sevdasıyla yanan, Fransız kültürünün aşıkları… konumuzun dışında. Onun için arzum odur ki; ruhumuzu çürüten odaklara kapılmayalım, kültür emperyalizminin önünde sele kapılan çer çöp olmayalım, yozlaşmaya, yabancılaşmaya, İslam karşıtı eylem ve söylemlere kapımızı kapatalım…
Sermedkadir…