Yazılı ve görsel medya’daki habere göre, Adı lâzım değil partisinin kurucu elemanı, Metin Gürcan adlı eski bir asker, Casuslıuk suçu nedeniyle 16 yıl sekiz ay hapis cezasına çarptırılmış. Zannediyorum dünya’da en büyük suç kendi vatan, millet, ülke ve insanını menfaat karşılığında başka istihbarat birimlerine satan ajanın yapmış olduğu casusluk faaliyetleridir. Casus için akıl, fikir, düşünce, vicdan, merhamet, günah, vebâl, kültür bağı, din, kutsallık, mukaddesat, erdem, fazilet gibi kavramlar yerini maddiyat ölçülerine terk eden kavramlardır. İnsanlar, komunizm, faşizm, totaliter sistem…gibi inandığı ideolojiyi hayata hakim kılmaya çalışır, demokrasiye, sekülarizme, liberalizme, sosyalizme, sınıfların özgürlük savaşına ya da kendi ırkının en üst düzeyde olması idealini benimser o uğurda yazılı, sözlü ya da farklı yöntemlerle kavgasını verir yaşadığı ülke kanunlarını karşılarına almadıkları, kaba kuvvete, silahlı mücadeleye meyletmedikleri müddetçe belki sorun teşkil etmeyebilir ama kendi vatanına ve insanına karşı casusluk faaliyeti kesinlikle hiç bir kanun, yasa, kural ve kaidenin izin vereceği faaliyet olamaz…
Casus deyince hemen içimizde bir irkilme, dikkat kesilme söz konusu olur. Çünkü Türkçe bir kelime olan casus, menfaat, çıkar sağlamak amacıyla edinmiş olduğu istihbâri belge, bilgi ve dökümanı tâlep edene satan görevli memurdur. İstihbaratı kendi ülkesi ve insanı için toplamak ve ülkesi milleti için çalışmak mutlaka gereklidir. Lâkin kötü niyetle kendi ülkesini bir başka düşman ülke istihbarat teşkilatına satmak vatan hainliği ile eşdeğer görülmüştür. Kendi ülkesi, vatanı, milleti için çalıştığında çok büyük bir hizmet ifâ eden istihbarat çalışanları, bu işi maddi çıkar, menfaat, kadın, sonu belli olmayan maddi kaynaklara aldanarak diğer devletlerin hizmetine girdiklerinde dünyanın en aşşağılık işine soyunmuş olurlar. Casus eğer kendi ülkesinin belge, bilgi, döküman ve geleceğini diğer haber teşkilatlarına satıyorsa en büyük insanlık ayıbını işliyor, en büyük hırsızlığa imza atıyor, sonu gelmez emelleri uğruna bütün bir milletin geleceğini tehlikeye atıyor demektir. Yakın zamana kadar bu tür suçları işleyenler anında kurşuna dizilir, pis bedenleri ortadan kaldırılırdı…
Öyle istihbarat teşkilatları duyarıız ki; çoğu devletlerin genel bütçesinden daha fazla imkanlarla iş görür, faaliyet yürütür yeri ve zamanı geldiğinde son darbeyi düşmanına indirirler. İkinci dünya savaşında Paris, gestaponun sekiz on çalışanı tarafından birkaç saat içerisinde işgal edilmiş, Bagdat, dünyanın beşinci kuvvetli ordusu kabul edildiği günlerde daha tek silah atılmadan cia yetkililerine canlı yayında teslim bayrağını çekmiş, İslam birliğini hedef tahtasına koyan ingiliz istihbarat örgütü müslümanları birbirine düşman ederek iki yüz yıldır dünyanın en büyük ve etkili virüsü olan şüpheyi insanlararın kâlplerine yerleştirmiş islam birliğinin parça parça olmasına sebep olmuştur. Halâ da lavrens’ler ordusunu yetiştirmesinin, belki de dünyanın en büyük teşkilatını birimler hâlinde hazırlanmasının altında yatan dünya devleti olma büyük biritanya hayalinin birinci sebebidir. Avustralya’dan Kanada’ya, Hindistan’dan, Filipinlere, Yeni Zelanda’dan, Endonezya, Malezya’ya kadar kraliyet ailesi bünyesinde tutma ülküsü boşuna değildir…
Kardeşlerim, casuslar bir anda milyonlarca insanın kanına ekmek doğrayan Engerek’ten daha zehirli, Devletlerin, İnsanların birden bire kayboluşuna neden olan ömür hırsızı, gaddarlık numunesi, milyonların ölümüne sebebiyet verdiklerinde dahi en ufak rahatsızlık dahi duymayan ruhsuzlardır. Belki de bir casusun en büyük korkusu ifşa olmasıdır. İfşa olan casus kendi sonunu hazırlamış demektir. Son yılların en büyük casusluk olayı, Makina kimya enstitüsünün müdürünün belge ve bilgileri satması, Fetö örgütünün, ülkemizin can damarı olan kozmik oda’ya giriş hadisesi ve her on yılda iri devletin istihbarat güçleri kanalıyla yapılan darbe girişimleri ülkemizin büyük kayıplarla neticelenen talihsizlikleridir diyebiliriz. Ülkenin istihbarat örgütü kuvvetli olursa *hasta adam* diye nitelenen bir imparatorluğu, 33. sene dimdik ayakta tutan *Yıldız*istihbarat teşkilatını ve Abdulhamid hanı nasıl unutabiliriz ? Denilmiştir ki; en ucuz ve en kolay satın alınan insanlar casus, ajan’lardır tabii en kolay harcananlar da. Rabbim cümlemizi karkteri bozuk, şahsiyyeti şaibeli olanlardan muhafaza eylesin…
Sermedkadir…Sermedin sayfası: www.sermedkadir.de