Muhterem müslümanlar…Tarihi geçmişimize baktığımızda, uzun yıllar varlıklarını devam ettiren toplumlar ve devletler bu başarılarını sosyal birliğimizin çekirdeği olan *aile* ocak’larının sağlamlığına borçludurlar hakikati ile yüzleşiriz. Aileler bozulduğu zaman yozlaşma, hızlı bir bozulma ve yıkım, çürüme başlar. İstenmeyen olumsuz sonuçlar ortaya çıkması çekirdek ailenin yara almasıyla başlar kanaatindeyiz. Nesillerin selâmeti ailelerin aile olma vasıflarıyla hayatiyetlerini sürdürmelerine bağlıdır. Bu bakımdan neslin selâmeti için devlet müesseselerinin şu üç kesime kesime çok önem vermesi gerekir. Bunlar, ana baba terbiyesi, imam ve eğitim öğreticilerdir. Öncelikle aile içinde alınan ana baba terbiyesi toplumun oluşşmasında en belirğin etkendir. Ana baba terbiyesi bozuk olursa bozulursa çok gürültülü bir yozlaşma, tükeniş ve yıkım uzak sayılmamalıdır. Kabul etsek te etmesek te gençlerimizle aramızdaki görüş aykırılıkları, yaşantı tarzı giderek artmakta adeta uçurumlar oluşmaktadır. Bu olumsuzluklarda en önde gelen ana baba terbiyesi eksikliğidir…
Muhterem mü’minler…Unutmayalım ki zamanımızda her inanç ve kültür mensupları denendiği gibi müslümanlar da deneniyor ve sınanıyorlar. İslâm dinine bağlılığımız, samimiyetimiz, sadakatimiz eğer fâni bir insana olan sevgimizin gerisinde kalıyorsa kendi nefsimizi aldatmayalım yanlış yoldayız. Dünya hayatımız deneme, sınama ve imtihan içinde geçiyor. Değer verdiğimiz üzerinde titizlikle titrediğimiz hassasiyetlerimiz, ana’lar, baba’lar, genç’ler olarak topyekün deneme ve sınama altındayız. Özellikle ana baba terbiyesini aile ortamı içinde yerinde ve zamanında alırsak kurtuluş ümidimiz, iyiye, güzele ve doğru olana yakın durmamız keşkelerimizi, pişmanlıklarımızı nedamet duyğularımızı azaltacaktır inancındayız…İbn Ömer’den (Ra) gelen bir rivayette, Peygamber efendimiz (sav) mealen şöyle buyurmaktadır:**Babalarınıza iyilik edin ki, oğullarınız da size iyilik etsin. Siz kendiniz namuslu olun ki, kadınlarınız da namuslu olsunlar…** Rabbim ümmet olma bilincimizi şuurumuzu artırsın…
Muhterem kardeşlerim…Müslüman, mahallesine, şehrine, köyüne, evine, işyerine velhasılı bulunduğu ortama adım atınca insanların gözü gönlü açılmalı. Yolda bir müslümanla karşılaşanlar onun nezaketinden, zarâfetinden, kıyafetinden Müslüman olduğunu anlamalı; onun gibi olmaya özen göstermelidir. İnanıyoruz ki, en tabiî terbiye ocağı aile ocağı, evimizdir. Tam mükemmel olan terbiye müesseseleri normal bir ev terbiyesiyle mukayese edilecek olursa üstünlük mutlaka evde kalır çünkü hiç bir anne baba evlatlarının yanlışa düşmesini istemezler. Dikkat edersek görürüz ki; terbiye ve edeb dışı hareketler, âhlak’tan yoksun tavırlar ve görgüsüzlük, olgun insanların, yaşlıların geriden gelen nesillere vermek isteyipte veremedikleri görgü kuralları eksikligidir. Gençlerin önündekiler, örnek alınacak olgunlukta olmayınca, geriden gelen nesil de o derece olumsuzluğun içinde debelenirler. Gece kıyafetleriyle sokakta, alış veriş mekânlarında hayâsızca dolanan anne babalar çocuklarının en vazgeçilmez örnekleri olacaklardır…
Rabbimiz, Ahzab suresi ayet. 35. te mealen şöyle buyuruyor:*** Müslüman erkekler ve müslüman kadınlar, mümin erkekler ve mümin kadınlar, taata devam eden erkekler ve taata devam eden kadınlar, doğru erkekler ve doğru kadınlar, sabreden erkekler ve sabreden kadınlar, mütevazi erkekler ve mütevazi kadınlar, sadaka veren erkekler ve sadaka veren kadınlar, oruç tutan erkekler ve oruç tutan kadınlar, ırzlarını koruyan erkekler ve ırzlarını koruyan kadınlar, Allah’ı çok zikreden erkekler ve zikreden kadınlar var ya; işte Allah, bunlar için bir mağfiret ve büyük bir mükâfat hazırlamıştır…***Ayeti kerime de de beyân edildiği gibi yaşantı tarzını Kur’anı kerimden alan kadın erkek âhlak, edeb, ırz, namus, hayâ gibi kavramlardan uzaklaşamaz. Terbiyeli, âhlaki değerlere önem veren, görgülü insanların her zaman ve her yerde örneklik teşkil edecegi gayet açıktır. Ne birbirimizi üzelim ne de üzülelim. Tabiidir ki; olumsuz davranış bozuklukları hiç birimizin işine gelmedigi gibi bu durum aynı zamanda terbiye kurallarının da ihlâl edilmesidir. Allahu teâlanın emir ve nehiylerine bağlı kalmak inancımızın bizlere yüklediği sorumluluktur… Cuma gününün feyiz ve bereketi üzerinize olsun kardeşlerim…
Sermedkadir…