EMİN OLMA FAZİLETİ…

Peygamber efendimiz, (sav) risalet verildiği ana kadar içinde yaşadığı toplumun her zaman inandığı, güvendiği biriydi. *Muhammedül Emin*sıfatını hakkıyla taşıyan, herkesin arkadaşı, tanıdığı, sohbet, muhabbet ehli; hiç bir yanıyla yabancı olmayan aynı toplumun içinde büyüyen, gençliğinden kırk yıllık geçmişiyle aklına, ahlâkına, eminliğine, itimada şayan dürüstlüğüne şahit olunan, aleyhinde delil getirebilecek bir tek yanlışına şahit olunamayan, bir tek yüz kızartıcı suçuna tanık bulunmayan, tek bir yalanını yakalayamadıkları, İnsanları asla aldatmayan, hiç kimsenin emânetine kesinlikle zerre kadar ihanet etmemiş, kendisi asla sapık yolları izlemediği gibi; insanları da saptırmaya çalışmamış olan, hakkında kimsenin şüpheye düşmediği ve risaletten sonra da Rabbimizin bu güzel hasletleri gelen ayetleriyle bir bir saydığını görüyoruz ne muhteşem bir ahlâki yapı. Örnek ve önderimiz Peygamber efendimiz (sav) derken aynı haslet’lerin sahibi olmalıyız…

Yeryüzünde insanlar içerisinden seçtiği peygamberini, o zamana kadar *Muhammedül Emin* diye bilen müşrikler, kafirler, vahiy gelince söz, fiil ve hareketlerinin tamamıyla aksine hareket etmişler, Allah rasulüne; sihirbaz, şair, kahin, mecnun gibi sözlerle saldırmışlardı. Vahyin yeryüzündeki sözcüsünü muhafaza eden Rabbimiz; O peygamber, asla hevâ’sından, kendisinden, kendi nefsinin arzularına göre söz söylemez. O peygamber kendisine gelen Allah sözünün dışında ona kendisinden bir şeyler katıp karıştırarak, kendisinden bazı ilâveler ve çıkarmalar yaparak kendi kendine bir din oluşturma, kendi kendine bir sistem kurma yoluna gitmez. O sadece vahyi konuşur diye kulunu ve Rasulünü beyânlarıyla destekleyen Cenabı hak, Peygamber efendimizin (sav) zamanındaki müşrikleri ve daha sonraları Allah rasulünü yalanlayanları da büyük bir yanılgı içinde olduğunu bildirmektedir. Peygamber efendimizin (sav) sözlerinin tamamı vahiy kaynaklıdır, vahye dayanmaktadır…

Müfessirlerin ifadelerine baktığımızda; bazı sureler vardır ki; okunduğunda özelliği ön plana çıkar. Necm suresinde ise iki önemli özellik ön plandadır. Necm Suresi islam dininin nazil olduğu gerçeğini, Peygamber efendimizin (sav) müşriklerin yüzüne karşı ilk okuduğu sure özelliğine sahiptir. Necm sûresi, içinde secde ayeti bulunduğu halde inen ilk sûredir. İhlas Suresinden sora, Mekkede nazil olmuştur. Necm Suresinde ilk ayetlere baktığımızda; Mekke müşriklerinin, bu mübarek ayetleri okuyan Peygamber efendimize (sav) yönelttikleri itirazlarının asılsız olduğu beyân olunmakta, okunan ayetlerin Cebrail aleyhiselam vasıtasıyla indirilmiş Allah kelâmı olduğu, Allahu teâladan başka ilah kabul edilenlerin, bilgiden yoksun, anlamsız, güçsüzlük belirtisi olduğu ulvî bir ahenk içeren ifadelerle sıralanmıştır. Kur’anı kerime,*insan sözüdür* diyen ğafillere sadece âyetlerin manaları ile değil, o eşsiz üslubuyla da cevap verilmiş, bu iddiayı dillendiren müşrikler, ayetlerin ilahi üslubu karşısında iddialarını ispat edemeyip aciz kalmışlardır…

Kur’anı kerimin ışığında ayetleri okuduğumuzda anlıyoruz ki: Allah rasulü (sav) yeryüzünde konuşan elçisidir. Allahu teâlanın sözcüsüdür. Onun hayatı, sözleri, fiilleri ve takrirleri yani onayı, Allahu teâla tarafından desteklenmiştir. Allah rasulü, sürekli Cenabı hakkın kontrolünde bir beşerdi. Rabbimiz tarafından kendisine gönderilen mutlak doğruları açıklamak, Kur’anı kerimin nuru ile, İslam şeriatının kaidelerini ve esaslarını anlatmakla mükellef olan peygamber efendimizin (sav) sözlerini elbette vahyin dışında mütalaa etmemiz mümkün olmayacaktır. Çünkü efendimiz (sav) bizim yasal kulluk önder ve örneğimizdir, ondan bize intikal eden her şey bizim için dini kural bütünlüğüdür. ve bizim için bağlayıcıydır. Necm Suresi ilk dört ayet mealen şöyledir:***Battığı zaman yıldıza andolsun ki; Arkadaşınız Muhammed sapmadı ve bâtıla inanmadı. O,arzusuna göre de konuşmaz. O bildirdikleri vahyedilenden başkası değildir…*** Şeksiz, şüphesiz mü’minin tek söyliyeceği cümle: La ilahe illallah, Muhammeden Rasulullah’tır diye inanıyoruz… 

Sermedkadir…

Schreibe einen Kommentar

Deine E-Mail-Adresse wird nicht veröffentlicht. Erforderliche Felder sind mit * markiert